Mahrem...

Gözbebeği:İnsanlarda yuvarlak.hayvanların çoğunda ise dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı,irise gelen ışığın miktarına göre değişir.Karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini;
aydınlık ve yakınlık küçültür.Yani bu kararsız çember,ışık varsa küçülür,ışık yoksa büyür.
Yakına bakarken de küçüldüğüne göre,yakın olan aydınlıktır.Uzağın payına karanlık düşer.Zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.


Aşık olunca da büyür gözbebeği;demek ki aşık olunan hep uzaktaır.Aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için,maşuka''gözbebeğim''diye hitap edilir...(Elif Şafak-MAHREM )

Kürşad ve Kırk Çerisi

Kürşad, kırk çerisiyle birlikte Çin sarayına yürür amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır. 
Yüzlerce Çinli askeri öldürürler fakat binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder.
Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk yiğidi peş peşe uçmağa varırlar. Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır.
En sonunda o da şehit olur fakat elindeki kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır öldüğü halde yere düşmemiştir. Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir…

“Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir. Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir. Kahramanlık saldırıp bir daha dönmemektir.” Fikrine bürünerek yola çıkan kırk bir yiğit Türk.
Kürşad ve kırk çerisinin yaptıkları ihtilalden sonra korkuya kapılan Çinliler Siganfudaki bütün esir Göktürkleri mecburen serbest bırakırlar.
Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devletini kurarlar…

İzleyiciler

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı